Kaldıracın etkisi ile yatırımcılarına yüksek kazanç imkanı sunan forex piyasaları en çok tercih edilen yatırım araçlarından biri. Forex ile gelir elde etmek açıcından spekülatif amaçlı işlemler yapılabildiği gibi, riskten korunma amacıyla da çift yönlü işlemler yapılabiliyor.
Forex piyasasında işlem yapmayı düşünen yatırımcılar ise öncelikle forex’in yasal mı, yoksa yasak mı olduğunu araştırıyor. Herhangi bir hukuki sorun ile karşılaşmak istemeyen yatırımcılar hesap açmadan önce gerek firma seçiminde gerekse teminat yatırma konusunda ince eleyip sık dokuyor. Teminat yatırmayı düşündükleri piyasanın güvenilir ve yasal olması her açıdan önemli hale geliyor.
Türkiye’de forex işlemleri bankalar ve aracı kurumlar nezdinde açılan bireysel ve kurumsal hesaplar aracılığı ile yasal bir şekilde gerçekleştiriliyor. Yani, Türk müşteriler Türkiye’de yasal bir şekilde forex işlemleri yapabiliyor.
Ancak SPK tarafından 2017 yılında uygulanmaya başlanan forex piyasalarına dair son düzenlemelere göre işlem ve hesap açılış süreci ile ilgili belirli sınırlandırmalar getirildi. Önceden 100 TL gibi düşük bir teminat ve 1:100 kaldıraç oranı ile hesap açılabiliyorken artık başlangıç teminatı 50,000 TL’ye yükseltildi, maximum işlem yapılabilecek kaldıraç oranı ise 1:10’a düşürüldü.
Bu sınırlandırmalar neticesinde yatırımcıların birçoğu Türkiye yerine yurtdışı firmalar ile çalışma kararı almaya başladı. Yurtdışı firmalarının büyük bir bölümü 1:500, 1:3000 gibi yüksek kaldıraç oranı ve teminat konusunda alt limit sınırı olmaksızın işlem yapma fırsatı tanıdığı için yatırımcılar açısından yurt dışında hesap açmak daha cazip hale gelmeye başladı.